Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX

Monthly Archives: Ağustos 2013

Egzamaya Karşı Etkileri

 

egzamaMaddesel dış etkenlerden, ruhsal sıkıntılara kadar pek çok nedeni olabilen egzama sorunu, cilt üzerinde oluşan bir iltihaplanma olarak tanımlanabilir. Ancak normal iltihaplardan farklı olarak egzama için mikropların rol oynamadığını söylemek gerekir. Neredeyse her insanın hayatında pek çok kez karşılaştığı bu rahatsızlık, sıklıkla dikkat çekmeyecek kadar küçük vakalar olarak kalmaktadır. Ancak bazen kişiyi ciddi anlamda rahatsız edecek boyuta varabilen egzamalar görüldüğü de olur.

Bu sebeplerle her ne kadar çok ciddi sorun teşkil etmese de egzama tedavisinin bir an önce yapılmasında fayda vardır. Ancak her rahatsızlık gibi egzamanın tedavisinin de öncelikle tedbir almak yoluyla başlayacağını belirtmek gerekir. Bu sebeple tüm cilt hastalıkları gibi egzamaya yol açabilecek olan bir takım dış etkenlerden korunmaya çalışmak da rahatsızlık açısından oldukça faydalı olabilecektir. Örneğin çıplak elle bulaşık yıkamak, deterjanlara temas etmek sonrasında egzamaya yol açabilmektedir. Ellerin yıkanmasının ardından düzgün durulanmaması da yine deride egzama belirmesi ile ortaya çıkabilir. Bunlar gibi hususlara dikkat edilmesi suretiyle egzamaya yakalanma riski en aza indirilebilecektir.

Fakat bir şekilde egzama oluştuktan sonra da özenle tedavisine odaklanmak önem taşımaktadır. Bu açıdan egzamaya hangi tedavilerin iyi geldiğinin bilinmesi önemlidir. Örneğin egzamaya karşı himalaya tuzu kullanmak, herkesin evinde yapabileceği oldukça ucuz bir tedavi yöntemidir.

Bugün dünyada en büyük himalaya tuzu madeni Pakistan’ın güney kısmında yer almaktadır. Himalaya sıradağlarının bir kesiminde bulunan bu maden, Pakistan ekonomisi için önemli bir yere sahiptir zira şifalı özellikleri dolayısıyla dünyanın dört bir yanına ihraç edilen himalaya tuzu bu madenlerden çıkarılmaktadır. Himalaya tuzunu diğer tuzlardan ayıran bazı temel sebepler vardır. Bu sebeplere bağlı olarak diğerlerine göre nitelikleri de değişmektedir.

Himalaya tuzu, oluştuğu coğrafya ve oluşum sürecinde geçirdiği aşamalar dolayısıyla diğer tuz türlerine göre oldukça etkili bir yapıdadır. Bundan dolayı birçok hastalığın tedavisinde kullanılabileceği rahatlıkla söylenebilir. Bunlardan biri de egzama tedavisidir. En yaygın kullanım yöntemi, egzamalı bölgeye haricen sulandırılmış himalaya tuzu sürülmesi şeklindedir.

Siğillere karşı Himalaya Tuzu Kullanımı

siğil

 

                Cilt hastalıkları arasında siğil genelde ciltte bene yakın görüntüsüyle oluşan bir rahatsızlıktır. Genellikle parmaklarda ve elde çıkar. Siğiller etli bene benzerler. Beyaz, pembe ya da siyah renkte çıkarlarken tırnak ve parmak çevresinde oluşurlar. Siğil herhangi bir nedenden dolayı koptuğunda ya da kesildiğinde kanama oluşur. Bazı durumlarda ellerden farklı olarak vücutta farklı bölgelerde oluşabilmektedir. Genital bölgede, yüzde ve bayanlarda rahim yolunda oluşabilirken siğillere HPV adlı yani human papilloma virüsü neden olmaktadır. Siğiller bulaşıcıdır. Siğillerin tedavisinde günümüzde farklı metotlar uygulanırken himalaya tuzu uygulamaları tedavi edici gücü mevcuttur. Himalaya tuzu enerji içerir. Tuz kristalleri mineral açısından zengindir. Tuzlu su kürleri günümüzde grip, göz hastalıkları ve cilt hastalıklarında sıkça kullanılan başarılı uygulamalardır. Mineralli tuz vücutta hücreler arasında iletişimin sağlanmasına yardımcı olur.

 

                Siğillerin çok fazla türü bulunurken virüsler nedeniyle oluşurlar. Bulaşıcı olduklarından genelde dokunma ve temas yoluyla deride oluşan açık yaralardan virüsler vücuda girerler. Böylece deriye yerleşerek çoğalırlar. Siğiller göğüste ve boyunda düz bir şekilde ve kahverenginde oluşur. Bu şekilde oluşan yapının siğil olmasını anlamak güçleşebilmektedir. Tedavi edilmediği takdirde ise çoğalıp vücudun diğer bölgelerinde çıkarlar. Genelde dikkate alınmayan kahverengi ve sarı siğiller tehlikeli olabilmektedir. Siğiller ellerde ya da ayaklarda kabarıkçık olarak çıkarlar. Kişiler görüntü olarak rahatsız edici olan bu siğillerden kurtulmak için kısa sürede tedaviye yönelirler. Siğilleri koparmak ve kesmek çoğalmasına neden olur. Bu nedenle bu işlemlerden kaçınılmalıdır. Himalaya tuzu siğiller üzerinde çok etkilidir.

 

                Himalaya tuzu kürleriyle siğillerden kalıcı olarak kurtulmak mümkündür. Tuzlu su solisyonlarıyla siğiller yıkanarak tedaviye başlanır. El ve ayaklarda bulunan siğiller için öncelikle bir litre suya 100 gr tuz eklenmelidir. Su sıcaklığı 37 derece olmalı ve siğilli el ya da ayak bu suda 20 dakika bekletilmelidir. Bu uygulama akşamları yapılır. Vücudun diğer yerlerindeki siğiller için 1 litre suya 250 gram tuz eklenerek temiz bir bez yardımıyla tuzun siğilli bölgeyle teması sağlanır. Bu uygulama sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa yapılmalıdır. Bu uygulamaya en az bir hafta devam edildiği takdirde siğiller kurur ve dökülürler. Ayrıca bir haftaya ek olarak birkaç gün devam edilerek virüslerin yok edilmesi sağlanır.

 

Yüksek Tansiyon Hastaları için Himalaya Tuzu

yüksek tansiyon

 

200 yılı aşkın süre içerisinde oluşan ve mineral bakımından yalnızca sofra tuzuna oranla değil, birçok organik besine nazaran zengin olan himalaya tuzu, bir kaya tuzu türüdür.  Sahip olduğu mineraller yoluyla, vücuda birçok faydası bulunan himalaya tuzu, farklı şekillerde kullanılabilmektedir. Cilt güzelliği, solunum yolları hastalıkları, yüksek tansiyon ve dolaşım sistemi üzerinde önemli etkilere sahip olduğu bilinen bu tuz türünün kullanımı dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün artmaktadır.

Turuncu ya da pembe tuz olarak da bilinen ve başta tansiyon hastaları olmak üzere, böbrek hastaları ile solunum yolları ile ilintili hastalığı bulunan bireylerin iyileşme sürecinde rol oynayan himalaya tuzu sofra tuzu olarak da kullanılmaktadır. Kaya tuzu türlerinden biri olan ve Pakistan’dan dünyaya yayılan bu mineral deposu; tuz lambası olarak da kullanılmakta ve kapalı alanlardaki kötü kokuları yok etmektedir.

Himalaya Tuzu Faydaları

İçerisinde 80’den fazla mineral barındıran ve vücut için yaşamsal değer taşıyan bir minerallerin hemen tümüne sahip olan himalaya tuzunun faydaları arasında; yüksek tansiyona karşı koruyucu etki içermesi; migren, kemik erimesi ve kirençlenmeye karşı vücudu koruması yer alır.

Vücut dengesi açısından büyük öneme haiz olan asit-baz dengesini de düzenleyen ve toksinlerin atılmasını sağlayan himalaya tuzu, inceltilerek yemeklerde kullanılabileceği gibi, suda çözülerek de içilebilir.

Bunun yanı sıra havadaki iyon dengesini sağladığından; astım, bronşit gibi solunum yolları ile ilgili rahatsızlığı bulunan bireyler için oldukça faydalıdır.

Kalp krizi ve beyin kanaması gibi ölüme varabilecek etkilere sebep olan yüksek tansiyon sorununu da dengede tutmaya yardımcı olan Himalaya tuzu, yüksek tansiyon hastaları için doğal bir ilaçtır.

Cilt bakımı ve güzelliği için gerek kür olarak kullanılabildiği gibi, rahatlatıcı etkisi sayesinde banyo tuzu olarak da kullanılan Himalaya tuzu, özellikle kadınlar tarafından sıklıkla uygulanmaktadır. Akne ve sivilce oluşumuna karşı doğal çözüm sunan ve cildi güzelleştiren bu tuz çeşidi, ayak banyosu için de idealdir. Sağladığı faydalar ve içerdiği mineraller sayesinde hem cilt güzelliği hem de dolaşım sistemlerinin iyi şekilde çalışması açısından son derece önemli olan Himalaya tuzu, aşırı tüketildiği takdirde ise vücuda ciddi zararlar verebilir.

 

Himalaya Tuzu Hangi Hastalıklara İyi Gelir

Küre şekilli himalaya tuzu

Himalaya tuzu adını aldığı Pakistan’da bulunan Himalaya Dağları’ndan çıkarıldığı bilinmektedir. Himalaya tuzu suda çözülebilen tek kristaldendir. Bu çözülüş sonucunda ise kimyasal yapısı değişmemektedir. Himalaya tuzu doğada bulunun en saf tuz olarak anılmaktadır. Dünyadaki en önemli kristal tuzlardan biri olan Himalaya tuzu yeryüzünde bulunan 84 adet minareli bünyesinde taşımaktadır.  Birçok derde deva olan Himalaya tuzu insan için çok zengin mineral kaynağıdır.  Bu doğa harikası tuz pek çok rahatsızlığa iyi gelmektedir.

Himalaya tuzu hangi hastalıklara iyi gelir;

Himalaya tuzu içerindeki kimyasal yapıdan dolayı özellikle böbrek taşları ve kumlarının erimesinde oldukça başarılıdır. Ayrıca kalp ritmini düzenleyerek kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaktadır. En önemli etkilerinden biriyse, kanser hastalığından oluşan kanser hücrelerin oluşumunu önlemeye yardımcı olur ve oluşan kanserli hücreyi de ayrıca tedavi eder. Ayrıca Himalaya tuzu yüksek tansiyon hastalığı, migren, astım, bronşit, baş ve boğaz ağrılarına iyi gelmektedir.  Himalaya tuzu beldeki ve boyundaki kireçlemeleri giderir ve romatizmanın da neden olduğu ağrıların ve tutulmaların geçmesine yardımcı olur. Birçok zorlu hastalıkların tedavisinde yardımcı olan Himalaya tuzu diyabet hastaları içinde ayrıca bir mucizedir. Kandaki şeker dengesini korur ve diyabet hastalarının olası krizlerini önler.

Himalaya tuzu iç hastalıklarda başarılı olduğu kadar deri hastalıklarında da oldukça başarılıdır. Genellikle ergenlik çağında çıkan, kadınların ve erkeklerin ortak sorunu olan akne tedavisinde yardımcı olur. Himalaya tuzu sedef hastalığı ve sedef tedavisinde ve alerji tedavisinde de oldukça başarılıdır. Ayrıca vücuttaki kronik yorgunluğa da oldukça iyi gelmektedir ve cildin erken yaşlanmasını engellemeye yardımcı olur.

Himalaya tuzunun faydaları;

  • Vücudun PH dengesini korur.
  • Kan basıncının düşmesine yardımcı olur.
  • Kalp, damar, böbrek, solunum, diyabet ve deri hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
  • Akne tedavisinde oldukça yaygın kullanılmaktadır.
  • Vücuttaki zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar.
  • Tansiyon hastalıklarına iyi gelir.

Himalaya tuzu nasıl kullanılır;

Bir bardak suyun içerisine bir parça Himalaya tuzu atılıp erimesini bekledikten sonra ( 1 hafta ), günde iki kere 1 çay bardağı suya, 1 çay kaşığı Himalaya tuzlu su katılıp tüketilmelidir.

Cilt güzelliği içinde ayrıca maskelerin içerisine yine 1 çay kaşığı kadar Himalaya tuzlu su katılıp kullanılabilir.

Astım ve Alerjiye Karşı Himalaya Tuzu

himalaya tuzu odaları

 

                Astım, sebebi tam olarak belirlenebilmiş bir rahatsızlık değildir. Ancak elde edilen veriler bugün astımın belli başlı bazı nedenlerden kaynaklanabildiğini göstermektedir. Bunların en başında kişinin genetik yapısı gelmektedir. Yani astım krizlerinin tehdit ettiği kişiler, çoğunlukla bu hastalığı doğuştan beri taşımaktadırlar. Astımın kalıtsal olarak geçmesinin dışında, bir takım hastalıklar sonrasında baş gösterebildiği de gözlemlenmiştir. Örneğin ağır bir zatürre atlatmış kimselerin de bundan sonra astım şikâyetlerinin arttığı olmuştur. Bunların yanında ruhsal sıkıntılar sonucu da oluşabildiği görülmüştür. Ancak en temel anlamda kalıtsal bir nitelik gösterdiği bilinmektedir.

 

Astım;  bronşlarda oluşan bir tür ödem dolayısıyla meydana gelen nefes darlığı olayıdır. En bariz belirtisi bu şekilde olmaktadır. Kişinin hırıltılı nefes alması, öksürük krizleri astım belirtisi olarak kabul edilmektedir. Kimi zamansa bu belirtiler normal zamanda ortaya çıkmaz, tetikleyici bazı ortamlarda baş gösterirler. Astım rahatsızlığı olan bir kişinin dumana maruz kalması, tozlu bir ortamda bulunması var olan astımını tetikleyerek belirtilerin oluşmasına sebep olabilir.

 

Bugün modern tıp bilimi astım rahatsızlığına karşı etkili ilaçlar geliştirmiştir. Bunlardan bir türü, astım krizi esnasında kullanılırken bir diğeri astıma sebep olan ödemlerin temizlenebilmesi amacına hizmet eden ilaç takviyesidir.

 

Alerji ise biraz daha değişik bir rahatsızlıktır. İnsan vücudunun gayet normal bazı şartlara değişik tepkiler vermesi olarak nitelendirilebilir. Her birimizde bulunan ve vücutlarımızın sağlığını koruyan bağışıklık sistemlerimiz, kimi zaman polen, duman, nem gibi çok normal durumlarla karşılaştığında ortaya farklı bir tepki koymaktadır. Bu tepki; derimizin kızarması, gözümüzün yaşarması veya bir yerimizin kaşınması şeklinde ortaya çıkabilir.

 

Gerek astım, gerek alerji bugün bir takım ilaçlarla çözüme kavuşturulabilmektedir. Ancak ilaç tedavisinin yanında, bu gibi rahatsızlıklarda himalaya tuzu etkisinden de bahsetmemiz gerekir. Pembe tuz olarak da bilinen himalaya tuzu, gerek vücuda haricen uygulanmak suretiyle, gerekse buharını solumak şeklinde astım ve alerji mağdurlarına oldukça etkili şekilde yardım edebilmektedir. Bugün, Himalaya sıradağlarının Pakistan sınırlarında olan bölgesinden elde edilen himalaya tuzu Pakistan’ın dış ticaretinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Şifa veren özellikleri sayesinde tüm dünyaya ihraç edilebilen himalaya tuzu, bu denli ünlü olmasını da insan sağlığına olan katkılarına borçludur.