Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX

Monthly Archives: Kasım 2013

Hava İyileştirici Tuz Terapisi

hava iyileştirici tuz terapisi

Tuz terapisi, özellikle solunum problemi yaşayan ve stresle mücadelede zorlanan insanların tedavisinde yüzyıllardır kullanılan, iyileştirme gücü şimdilerde daha çok anlaşılan, bir “doğal tedavi” şeklidir. Halotherapy ismiyle de bilinen, rafine edilmemiş, yani kimyasal işlemlerden geçmemiş doğal tuzların, antibakteriyel etkilerinden yararlanmak üzere tasarlanan bu tedavi şekli, dünyanın pek çok merkezindeki tuz mağaralarında veya özellikle Himalaya tuzu ile kaplanmış tuz odalarında uygulanmaktadır. Terapideki amaç, mikroskobik tuz kristallerindeki negatif iyonların, havadaki nemle birlikte, akciğerler vasıtasıyla insan vücuduna aktarılmasıdır. Bunun için de, tuzla kaplı ortamda nefes egzersizleri yaparak, 20-30 dakika kadar vakit geçirmek yeterli olmaktadır.

Tuz terapisi dünyada ilk defa, 19. y.y’ın ortalarında Polonya’da, bölge doktorlarının tuz mağaralarındaki işçileri incelemesiyle hazırladıkları raporlar sonucu uygulanmaya başlanmıştır. Bugün birçok ülkede, genel kabul görür bir tedavi şekli olmasının yanında, Nahçivan gibi ülkelerdeki tuz mağaraları, solunum yolları hastalıkları için Devlet Hastanesi olarak faaliyet göstermektedir.

Tuz terapisinin faydaları

Burun tıkanıklığı, astım, bronşit, nefes darlığı, KOAH, sinüzit, grip ve sigaranın zararları gibi her türlü akut ve kronik solunum yolları hastalıklarında, egzama ve sedef gibi cilt problemlerinde, uykusuzluk, yorgunluk ve stres gibi psikolojik sorunlarda, eklem ağrılarında rahatlama sağlar. Fakat kanser ve tüberküloz hastalarının, tansiyon ve kalp sorunları olanların, ateşli bir hastalık geçirmekte olanların bu terapiyi almaları sakıncalıdır.

Terapide kullanılan Himalaya tuzu, doğanın – (eksi) iyonlarını ortama yayarak, + (artı) iyonları üzerine çeker. Yani madde (insan) ile doğanın (güneşin) alışverişi sağlanır. Aslında tedavinin püf noktası da buradadır. Çünkü 250 milyon yılda, deniz sularının, aşırı güneşte kurumasıyla oluşan kristal tuz, bünyesindeki 84 elementi de korumayı başarmış ve hücre zarından geçebilecek incelikteki tek tuzdur. Diğer tuzlarda bu özellik asla yoktur.

Himalaya tuzu lambası, terapinin faydalarından yararlanma imkanı olmayanların veya günlük hayatta çeşitli sorunlara yol açan havanın + (artı) iyonlarını pasifize ederek, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin veya sakinleşip rahatlama ihtiyacı duyanların yararlanabilecekleri bir imkandır.

 

Nefes Darlığına Etkileri

nefes darlığı için himalaya tuzu

Nefes darlığı (dispne), nefes alıp vermede yaşanan zorluk ve sıkıntıdır. Aşırı fiziksel hareket sonucu yaşanıyorsa bu durum geçici ve normaldir. Ama hiçbir hareket yapmadan veya dinlenme halindeyken nefes darlığı yaşanıyorsa bir hastalık belirtisi olabilir. Akla ilk gelen neden, solunum yolları veya dolaşım sistemiyle ilgili bir sorundur. Özellikle bir kitle oluşumu, sıvı toplanması, damarında tıkanma, KOAH veya kanser gibi akciğerlerle ilgili bir hastalık sonucu gelişen bir nefes darlığı sıkıntısı yaşanabilir. Veya anemi, hipertiroidi, astım ve kalp yetmezliği gibi bir hastalığın semptomu olabilir. Bazen de heyecan ve korku anlarında da nefes alıp verirken zorluk yaşanabilir. Kökeni ister somatik (fiziksel), ister psikolojik olsun, mutlaka bir hekime gidilmeli ve tanı konulmalıdır. Altta yatan nedenin öğrenilmesi için, akciğer grafileri çekilmeli, egzersiz testleri yapılmalı, kandaki karbondioksit ve oksijen seviyeleri ölçülmelidir. Sıkıntının etkeni bulunduktan sonra da tedavi seçilmelidir.

Nefes darlığı tedavisi için uzmanların önerdiği en etkili yollardan birisi de haloterapidir.

Tuz Terapisi (haloterapi)

  • Astım ve nefes darlığında,
  • KOAH,
  • Alerji,
  • Sinüzit ve bronşitte,
  • Zatürre,
  • Sedef hastalığı ve egzama gibi cilt problemlerinde,
  • Eklem ağrılarında,
  • Uykusuzluk, depresyon ve yorgunlukla ilgili sıkıntılarda,
  • Solunum yollarının her türlü hastalığında tedaviye destek olan seanslar şeklinde uygulanır.

Haftada 1-3 gün ve 20’ şer dakikalık seanslar sırasında ve sonrasında, özellikle solunum sorunu ve cilt problemleri yaşayan hastalarda tuz terapisinin faydaları, rahatlama ve hızla iyileşme şeklinde gözlemlenir. Fakat kalp ve yüksek tansiyon hastalarının, ateşli ve kanserli hastaların bu terapilere katılması uygun olmaz.

Rafine olmamış saf tuz, özellikle de Himalaya tuzu, radyasyon, kirli hava ve elektromanyetik dalgaların oluşturduğu artı iyonları emer ve havaya eksi iyonlarla yüklü oksijen yayarlar. Bu da, başta akciğerler olmak üzere tüm vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Tarihte de sağlık için kullanılan tuz mağaraları, günümüzde nefes egzersizleri yapılan, tamamen Himalaya tuzu ile kaplanmış, terapi yani tuz odaları şeklinde tasarlanmıştır. Havadaki tuz kristalleri nemle birlikte, vücudun toksinlerden kurtulmasına ve hücrelerin yenilenmesine yardım eder.

Doğadan Gelen Sağlık Kaynağı

doğadan gelen sağlık kaynağı himalaya tuzu Himalaya tuzu, adından da anlaşılabileceği gibi Himalaya Dağları içerisinde bulunan bir tuz türüdür. Himalayalar’ın güney kısmında, Pakistan sınırları içerisinde yer alan Kherva bölgesindeki madenlerde üretilen himalaya tuzu, dünyada sadece bu madenlerden çıkarılabilmektedir. Dünya’daki tek kaynağın burada bulunuyor olması, himalaya tuzunun üretildiği ülke olan Pakistan’ın dış ticaretinde önemli bir etkiye sahip olmasını sağlamıştır.

Himalaya tuzunu normal sofra tuzlarından farklı kılan ise saflık derecesi ve içeriğinde bulunan yüksek mineral oranıdır. Normal sofra tuzu, evlerde kullanıma uygun hale gelmeden önce birçok rafineri işleminden geçmekte olduğu için saflığından bahsedilememektedir. Ancak himalaya tuzu oluşumu esnasında geçen milyonlarca yıl boyunca dış dünyaya kapalı şekilde saflığını korumuştur. Himalaya kaya tuzu sadece bir öğütücü yardımıyla sofra tuzu gibi kullanılmaya uygun hale getirilebilmektedir.

Himalaya tuzu faydaları sayesinde dünyada yaygın olarak kullanılır hale gelmiştir. Yapısındaki çok sayıda mineral sayesinde insan sağlığına çok sayıda katkı sağlaması bu durumun oluşmasına önayak olmuştur. Himalaya tuzunun en çok bilinen faydalarından bazıları aşağıda sayılanlar gibidir;

  • Kalp, damar rahatsızlıklarına karşı oldukça etkilidir,
  • Damar sertleşmesi noktasında normal tuza nazaran daha az etkilidir,
  • Vücuttaki asit baz dengesinin kurulmasına yardımcı olur,
  • Çevresel etkenlerden kaynaklanan zararlı iyonların etkilerini en aza indirir,
  • Dolaşım sisteminin çalışmasına katkı sağlar.

Himalaya kristal tuzu tüm özellikleri ile doğal tuz niteliğindedir. Ancak belirttiğimiz üzere diğer tuzlardan farklı olarak saflığını koruyabilmiş bir tuz türüdür. Himaya tuzunun kullanım alanları çok çeşitlilik arz edebilmektedir. Örneğin kristal hale getirilmiş himalaya tuzunu direkt olarak yemeklerde normal tuz gibi kullanabileceğimiz gibi, daha kalın tanelere sahip bir miktar himalaya tuzunu bir bardak suda yaklaşık beş gün bekleterek tuzlu su solesi de elde edebilmekteyiz.

Bunların yanı sıra himalaya tuzu, tuz lambaları şeklinde de kullanılabilmektedir. Bu sayede hem dekoratif bir eşyaya sahip olunabilirken aynı zamanda ortamdaki zararlı iyonların etkilerinden de korunmak mümkündür. Normal tuzlarda söz konusu olmayan bu özellikler sadece himalaya tuzu ve ondan elde edilen çeşitli ürünlerde mevcut bulunmaktadır.