Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX

Tag Archives: himalaya tuzu

Himalayalardan Gelen Mucize “Himalaya Tuzu”

himalayalardan gelen mucize himalaya tuzu

        Yaklaşık 250 milyon yıl önce oluşan Himalaya tuzu, dünyanın en önemli kristal tuz yataklarından biridir. Kuruyan denizlerden arta kalan tuz yataklarının bazıları yüksek basınç altında kalarak kristalleşir. Kristal tuzlar işte bu kristalleşme ile oluşur.

        Doğal tuz olan Himalaya tuzu, doğadaki en saf tuzdur ve içerisinde 84 ayrı mineral barındırır. Ayrıca bedenimizde bulunan tüm elementler de bu tuzun içerisinde yer almaktadır. Tuzun tadı çok keskin olduğu için sahtesinden ayırt etmek kolaydır.

        İşlenmeyen ve kirlenmeyen tuz cinsi olan Himalaya tuzu doğal tedavi yöntemlerinden biri olarak pek çok fayda sağlamasının yanı sıra vücut hücrelerinin iç sıvı dengesinin ve sinir sisteminin elektriksel faaliyetine yardımcı olmaktadır.

        Himalaya Tuzu Faydaları

  • Yüksek tansiyonu dengeler,
  • Böbrek taşları ve kumlarının erimesini sağlar,
  • Kalp ritmini düzenler ve kalp damar hastalıklarına iyi gelir,
  • Migren, kemik erimesi, gut hastalığı ve romatizmaya karşı etkilidir,
  • Kireçlenme, astım, bronşit, kulak akıntısı ve iltihapları konusunda doğal tedavi unsurudur,
  • Ayak mantarı ile sivilcelere karşı en etkili çözüm yollarından biridir,
  • Sedef hastalığı ile sedef tedavisinde, vücudun PH dengesine, kronik yorgunluğa, baş ve boğaz ağrısına bire bir özellik taşır,
  • Kanserli hücrelerin oluşumunu önler ve tedavisinde kullanılır,
  • Şeker hastalığı, alzheimer, astım gibi alerji ve yaşlanmayı geciktirme gibi rahatsızlıklara iyi gelir.

Himalaya tuzu ile Tuzlu su kürü (Sole karışım) hazırlamak için;
1 parça Himalaya kaya tuzu, yarım bardak suyun içerisine erimeye bırakılır.
4-5 gün sonra tuz eridiğinde bu sudan 1 tatlı kaşığı 1 çay bardağı katarak oluşturulan Himalaya tuzu kürü sabah akşam içildiğinde cildi güzelleştirmekten hazımsızlığı gidermeye kadar çok sayıda fayda sağlar. Ayrıca ciddi sağlık sorunlarına karşı vücudun kurumasını ortadan kaldırmak için tuzlu su içme kürü uygulanmaktadır. Göz kuruması gibi hastalıklarda tuzlu su kürü ile içeriden yardımcı olurken tuz terapisi gibi uygulamalarla vücuda dışarıdan yardımcı olarak hastanın sağlığı korunmaya çalışılır.

        Kür haline getirilen Himalaya tuzu ile;

  • Cilt güzelleştirilir ve pürüzsüz hale getirilir,
  • Gözlerde oluşan kanlanmaya fayda sağlar,
  • Hazımsızlığı giderir,
  • Dolaşımı hızlandırır.

        Bu tuzun kaynatılması içindeki mineralleri öldüreceğinden yemeklerde tuzun kullanımı yemeğin pişmesinden sonra sofraya geldiğinde tuzun yemeklere dökülmesi şeklinde olmalıdır.

        Gerek banyo esnasına kullanımı, gerek kür olarak kullanımı, gerek tuz terapisi yöntemiyle kullanımı, gerekse normal tuzun insan yaşamından çıkarılarak onun yerine kullanımının sağladığı ortak fayda, vücudun kir ve toksinlerden arındırılarak, vücudun iç dengesinin üzerinde olumlu bir etki bırakmak, ayrıca stresin bedene verdiği zarardan arınarak tüm organlara yönelik sayısız fayda sağlamaktadır.

 

Himalaya Tuzu ile Zayıflama

himalaya tuzu zayıflama

           Zayıflamak için tuz kullanılması, ilk defa duyanlar için hayret uyandırabilir. Fakat bahsedilen Himalaya tuzunun, sofralarımızda kullandığımız ısıl işlemlerden geçmiş, alüminyum katılarak beyazlatılmış rafine tuzlarla hiçbir ilgisinin olmadığını baştan söylemek gerekir.

           Himalaya tuzu, 250 milyon yılda, temiz deniz sularının aşırı güneş ve basınç altında kristalleşmesi sonucu oluşan doğadaki en saf tuzdur. Deniz ve kaya tuzlarından farklı olarak, 84 elementi bünyesinde hapsetmiş bir enerji kaynağıdır. Kristalize (kollodial) molekül yapısı sayesinde, hücre zarından girebilen tek maddedir. Doğal ve işlenmemiş oldukları halde deniz ve kaya tuzlarının molekül yapıları hücre zarından geçebilecek incelikte değildir. Bu yüzden, himalaya tuzu zayıflama konusunda, hücrelerin yağ ve su kontrolünü yapabilme yeteneği sayesinde önemlidir.

Himalaya tuzu faydaları

  • Dahilen kullanıldığında; hücrelerin sıvı dengesini ve faaliyetlerini düzenler.
  • Hücrenin asit-baz dengesinde önemli rol oynar.
  • Zararlı maddelerin vücuttan atılmasını sağlar.
  • Kan dolaşımını düzenler, tansiyonu dengeler.
  • Hormonel bozukluklar, astım, diyabet ve kemik hastalıklarını olumlu etkiler.
  • Bünyesindeki doğal mineraller kronik yorgunluğu giderir, bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Haricen kullanıldığında; mantar, sedef, egzama, akne gibi cilt problemlerinde tedaviye destek olur. Cildin dokusunu düzeltir, nem verir.

           Faydalarına değindikten sonra, himalaya tuzu ile zayıflama konusunun ne kadar doğru olduğu anlaşılmaktadır. Bu saf ve mineral yüklü kristale, aslında tuz yerine, madde ile enerji arasındaki alış-verişi sağladığı için “enerji kaynağı” demek daha doğru olur.

           Himalaya tuzu zayıflama kürü uygulamak için, bir miktar himalaya kaya tuzu, metal olmayan kapaklı kavanoza koyduktan sonra, üzerini bir parmak geçecek kadar içme suyu ile doldurup, ağzı açık şekilde 4 saat kadar çözülmesini beklemek gerekir. Sürenin sonunda ağzı kapatılan sıvı kullanıma hazırdır. Hazırlanan çözelti (sole=sıvı güneş) % 26 oranında tuz içerir. Sonra tahta kaşık yardımıyla, 1 bardak su + 1 çay kaşığı sole olacak şekilde hazırlanan karışım, her öğünden yarım saat önce içilir. Arkasından sole karıştırılmamış su içilmesi tavsiye edilir. En az 15 gün uygulanması gereken ve ödem atan bu kür ilaç değil, vücudun ihtiyaç duyduğu, hücrelerde proteine dönüşen bir besin kaynağıdır. Yalnız tansiyon hastalarının, kürü uygularken kontrollü olmalarında, 1 litreye 1 tatlı kaşığı hesabıyla hareket etmelerinde fayda vardır.

Himalaya Tuzu ile Peeling

himalaya tuzu ile peeling

          Himalaya tuz peeling uygulamalarına oldukça uygun, ince kristal yapısıyla cildin hassas olan üst tabakasını (epidermis) zedelemeden yenileyebilen, doğal bir malzemedir. Isıl işlemlerden geçip rafine olmayan bu doğal tuz, aslında vücutta da var olan, fakat elektromanyetik alanlar, hastalıklar, yanlış beslenme ve stres sonucu kaybedilen 84 adet elementi bünyesinde korumayı başarmış ve hücre zarından geçebilen tek maddedir. Çözelti halinde birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı gibi, cilt bakımı için de anti-bakteriyel ve rejenerasyon (yenileme) özelliklerinden yararlanılmaktadır. Çeşitli cilt hasarları, yaş izleri, akne, siğil ve leke gibi oluşumlarda, bünyesindeki magnezyum, potasyum, kalsiyum ve demir sayesinde kan dolaşımı sağlayarak, cildi nemlendirir.

          Himalaya tuz peeling yapılacağı zaman, aynı ölçüdeki zeytinyağı ile karıştırılmalıdır. Örneğin; 3 kaşık kristal (Himalaya) tuz ile 3 kaşık zeytinyağı şeklinde olmalıdır. Bu oran uygulanacak bölgeye göre değişir. Peeling uygulamasından önce, ılık bir banyo yapmak, gözeneklerin açılıp üst seviyede fayda sağlanması açısından önemlidir. Tuz peelingi yapıldıktan yani ölü deri temizlendikten sonra, uygulama yapılan bölge ılık bir havluyla örtülmeli ve 20-30 dakika beklenmelidir. Daha sonra suyla yıkanan cilt, nazikçe kurulanıp su bazlı bir nemlendiriciyle desteklenmelidir. Bunu, sorunlu ciltlerde haftada 2 veya 3 kere, problem geçtikten sonra da toksin birikimini önlemek için ayda 2-3 kere tekrarlamak gerekir.

          Himalaya tuz masajı da, en az peeling kadar etkili, kan basıncını düzenleyen, kas kuvvetlendirici ve sakinleştirici bir yöntemdir. Genellikle terapi merkezlerinde uygulanan masaj, vücuttaki asit birikimlerini çözerek, toksinlerin atılmasını kolaylaştırır. Ayrıca bu tuz ile hazırlanmış (%1-8 oranında) ılık banyoların, çeşitli cilt hastalıklarında son derece olumlu etkileri vardır. Ve himalaya tuzu ile hazırlanan sole (%26 oranında suda çözdürülmüş tuz), hem dahili, hem de tonik gibi mikrop öldürücü olarak harici kullanılan, diğer adı da “sıvı güneş” olan bir karışımdır.

          Himalaya tuzu, temiz denizlerdeki kaya tuzlarının 200-250 milyon yıl, aşırı güneş ve yüksek basınçla yoğunlaşıp, kristalleşmesiyle oluşmuş, neredeyse dünyadaki tüm elementleri bünyesinde barındıran bir mucizedir. Bu yüzden Himalaya tuzu faydaları bakımından da, solunum, dolaşım, deri ve iç organ hastalıklarında ağır metalleri vücuttan atarak mucizeler yaratabilir.

 

 

Himalaya Tuz Banyosu

himalaya tuz banyosu

Himalaya tuzları çok uzun yıllar öncesinde kuruyan denizlerde kalan tuzların üzerine yüksek basınç etkimesiyle oluşan kristal tuz yataklarından oluşmaktadır. Tuz yatakları arasında dünyada birinci sıradadır.

Himalaya tuzu doğada bulunan en saf tuzdur. Asırlar öncesinde kuruyan denizlerin bıraktığı bu tuzlar insan bedeni için gerekli birçok elementleri ve mineralleri içermektedir. Hücre zarından geçerek fayda sağlamaktadır. Hücrelerin sıvı dengesini sağlar. Vücutta oluşan toksinler bu tuz yardımı ile dışarı atılır. İnsan vücudunda birçok hastalığı tedavi edebilen etkisi vardır. Saf hali ile sofra tuzu olarak da kullanılabilir.

Alzheimer, şeker hastalığı, kanser tedavisi, baş ve boğaz ağrıları, sedef hastalığı, sivilce tedavisi, bronşit, diş temizliği, romatizma, kireçlenme, gut hastalığı, kemik erimesi, migren, kalp damar hastalıkları, böbrek taşı tedavisi, stres, depresyon, yüksek tansiyon gibi hastalıklara iyi gelmektedir.

Tatile gidemeyen ve denize giremeyen insanların yardımına himalaya tuz banyosu koşmaktadır. Çünkü deniz suyunun insan vücuduna faydaları birçok insan tarafından bilinmektedir. Öyle ki himalaya tuz banyosu vücuda faydalarının yanında günün yorgunluğunu atmada, ayak kokmasına ve ayaktaki mantara da iyi gelmektedir.

Banyo tuzu nasıl kullanılır?
Suyla doldurulan küvet içerisine mineral bakımından oldukça zengin himalaya tuzu atılır. İçerisinde girilerek 20-30 dakika beklenilir. Etkisini kaybetmemesi için küvetten çıkarken duş almamakta fayda vardır. Çocuklar ve yaşlılar da bu banyoyu gönül rahatlığı ile yapabilir. Himalaya banyo tuzu vücut için yediden yetmişe herkes için oldukça etkili faydalar sağlar.

Tuz banyosunun faydaları

  • Vücuttaki zararlı toksinlerin dışarı atılmasına yardımcı olur.
  • Dolaşım sistemine ve organlara olumlu etkiler yapar.
  • Böbrek taşlarının erimesine yardım eder.
  • Uyku problemi olanlara karşı düzenli uyumayı saplar.
  • Migren, kemik hastalıkları, kanser tedavisi, diyabet, Alzheimer, astım sedef, egzama, siğil gibi hastalıklara iyi gelmektedir.

Ayak banyosu yapılarak da ayak temizliği ve sağlığı için kullanılır. Himalaya banyo tuzu vücut için oldukça faydalı bir doğal seçenektir. Masaj yapılarak deriye daha çabuk ve kolay nüfuz eder.

Tuz İle Gelen Sağlık

Tuz ile gelen saglık

 

Himalaya tuzu milyonlarca yıl içinde denizlerin çekilmesi ile oluşan bir tuz çeşididir. Sağlık için faydaları olduğu için doktorların sürekli bu tuzu önerdikleri bilinmektedir. Hemen hemen herkes doktorların tuzdan uzak durun, az tüketin dediğini duymuştur. Çünkü vücuda yetecek miktardaki tuz yiyeceklerden alınmaktadır. Üstelik günümüzde tükettiğimiz tuzlar ne yazık ki doğallıktan uzak işlenmiş ve içlerine pek çok katkı maddesi eklemiş tuzlardır. Örneğin sofra tuzuna baktığımızda bu maddelerin içinde olduğunu kolayca anlayabiliriz. Tuzun rengi hem saf beyaz renktedir hem de tane tanedir. Bu maddeler vücuda fazla alındığında kişilere oldukça zarar verir. Ancak himalaya tuzu herhangi bir işlemden geçmediği için herhangi bir zararlı madde barındırmaz. Bu yüzden gönül rahatlığı ile tüketilebilir. Ayrıca diğer tuzların aksine himalaya tuzu milyonlarca yıl öncesinde oluşmaya başladığı için pek çok fayda da sağlamaktadır.

Himalaya tuzu Faydaları

  • Vücut için gerekli olan yaklaşık 84 tane minerali içinde barındırır,
  • Damar sertliğine iyi gelir,
  • Dolaşım sistemi rahatsızlıklarına bağlı olarak gelişen rahatsızlıkları önler,
  • Antioksidan etkisi vardır, toksinlerin yanı sıra vücutta biriken ağır metallerin de atılmasına katkı sağlamaktadır.
  • Kan basıncını düşürür,
  • Böbrek ve tansiyon hastaları kullanabilir, bu hastalıklara bağlı olarak gelişen komplikasyonları azaltır,
  • Kalp damar hastalıklarında iyileştiricidir,
  • Sedef hastalığı ve egzama gibi deri rahatsızlıklarında iyileştirici etki gösterir,
  • Vücutta birikmiş elektrik yükünün azalmasına yardımcı olur.

Himalaya tuzunun faydaları aslında saymakla bitmez. Bunlar benzer pek çok yararı olduğu bilinmektedir. Ayrıca her geçen gün yeni bir faydası ortaya çıkmaktadır. Himalaya tuzu pek çok farklı şekillerde kullanılabilir. Öncelikli olarak yemeklerin içinde kullanılabilir. Ama diğer tuzlara göre daha yoğun tuz tadı verir. Bu yüzden kullanırken dikkatli olunmalı ve aşırıya kaçılmamalıdır. Himalaya tuzu yıllar boyunca oluştuğu için suda çözülmesi de zaman alır. Yemeklerde kullanılacaksa öncelikle su içinde eritilip ondan sonra yemeklere katılmalıdır. Faydalarını vücuda almak için tuzlu su hazırlanarak da içilebilir.

Himalaya tuzu havanın kalitesini de arttırıyor. Bu bilgi himalaya tuzundan elde edilen mumların ve lambaların üretilmesine ön ayak olmuştur. Himalaya tuzu lambası ya da mumu yakıldığı zaman havadaki artı iyonların eksiye dönüşmesini ve manyetik hava akımının yok olmasını sağlar.

 

Kemik Erimesine Karşı Etkileri

kemik erimesi himalaya tuzu

Tıp alanında osteoporoz adı ile bilinen kemik erimesi, kemiklerdeki sağlıklı dokunun azalması sonucu meydana gelmektedir. Sağlıklı bir insanda yaklaşık 35 yaşına kadar kemikler gelişebilmektedir. Aynı zamanda kemik dokuları sürekli kendilerini yenileyebilme ve güçlenme özelliğine sahiptirler. Ancak kemik dokuları kendilerini yenileyemeyecek olursa, kemik dokularında azalma ve sonucunda da kemik erimesi ile karşılaşmak kaçınılmaz olabilmektedir. Bu hastalık tedavi edilmediği takdirde, oldukça ciddi rahatsızlıklara ve kemik dokusun kaybına kadar varabilecek hayati sorunlara neden olmaktadır. Yapılacak kemik erimesi tedavisi için amaç, kemik erimesini en kısa zamanda durdurmaktır. Aksi takdirde, bu sinsi hastalık, tekrar geri kazanılamayacak doku kayıplarına neden olmakta ve hastanın sağlığını oldukça ciddi anlamda tehdit etmektedir.

Kemik erimesini önlemek amacıyla kalsiyum ve mineraller açısından zengin takviyeler ile bir takım doğal tedavi yöntemlerini uygulamak, oldukça ekili sonuçlara neden olmaktadır. Doğada bulunan en saf tuz olma özelliğine sahip himalaya tuzu, bu yöntemlerin en etkili olanlarından birisidir. Bu doğal tuzun, içeriğinde barındırdığı 84 çeşit mineral sayesinde, kemik erimesine karşı ve bir takım mineral eksikliği sonucu meydana gelen rahatsızlıklara karşı etkili bir şekilde kullanılması tavsiye edilmektedir. Himalaya tuzu içerisinde yoğun miktarda kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum, manganez, çinko, bor, selenyum, bakır, krom ve demir gibi vücudumuz için oldukça önemli bir takım mineraller bulunmaktadır. Bu zengin içeriğe sahip tuz ile uygulanacak tuz banyosu, aralarında kemik erimesinin de bulunduğu birçok hastalığın tedavisine yardım etmektedir. Bunun yanı sıra himalaya tuzu daha pek çok farklı hastalık için geçmişten günümüze kullanılmakta ve oldukça olumlu neticeler elde edilmektedir.

Diğer himalaya tuzu faydaları ise şu şekildedir;

  • Himalaya tuzu vücut içerisindeki asit ve baz dengesini sağlamaya yardımcıdır.
  • Vücudun elektriksel yükünü ve dengesini olumlu şekilde etkiler.
  • Cilt hastalıklarının tedavisinde ve cildin güzelleşerek sorunlarının giderilmesinde kullanılmaktadır.
  • Hazımsızlığa karşı kullanılabilmektedir.
  • Gut hastalığı için kullanılmasının yanı sıra, kireçleme ve romatizma gibi rahatsızlıklarda da etkili bir şekilde kullanılması mümkün olmaktadır.
  • Ayrıca himalaya tuzu ile yapılan banyonun, uyku düzenini sağladığı ve sakinleştirdiği de gözlemlenmektedir.

 

Hava İyileştirici Tuz Terapisi

hava iyileştirici tuz terapisi

Tuz terapisi, özellikle solunum problemi yaşayan ve stresle mücadelede zorlanan insanların tedavisinde yüzyıllardır kullanılan, iyileştirme gücü şimdilerde daha çok anlaşılan, bir “doğal tedavi” şeklidir. Halotherapy ismiyle de bilinen, rafine edilmemiş, yani kimyasal işlemlerden geçmemiş doğal tuzların, antibakteriyel etkilerinden yararlanmak üzere tasarlanan bu tedavi şekli, dünyanın pek çok merkezindeki tuz mağaralarında veya özellikle Himalaya tuzu ile kaplanmış tuz odalarında uygulanmaktadır. Terapideki amaç, mikroskobik tuz kristallerindeki negatif iyonların, havadaki nemle birlikte, akciğerler vasıtasıyla insan vücuduna aktarılmasıdır. Bunun için de, tuzla kaplı ortamda nefes egzersizleri yaparak, 20-30 dakika kadar vakit geçirmek yeterli olmaktadır.

Tuz terapisi dünyada ilk defa, 19. y.y’ın ortalarında Polonya’da, bölge doktorlarının tuz mağaralarındaki işçileri incelemesiyle hazırladıkları raporlar sonucu uygulanmaya başlanmıştır. Bugün birçok ülkede, genel kabul görür bir tedavi şekli olmasının yanında, Nahçivan gibi ülkelerdeki tuz mağaraları, solunum yolları hastalıkları için Devlet Hastanesi olarak faaliyet göstermektedir.

Tuz terapisinin faydaları

Burun tıkanıklığı, astım, bronşit, nefes darlığı, KOAH, sinüzit, grip ve sigaranın zararları gibi her türlü akut ve kronik solunum yolları hastalıklarında, egzama ve sedef gibi cilt problemlerinde, uykusuzluk, yorgunluk ve stres gibi psikolojik sorunlarda, eklem ağrılarında rahatlama sağlar. Fakat kanser ve tüberküloz hastalarının, tansiyon ve kalp sorunları olanların, ateşli bir hastalık geçirmekte olanların bu terapiyi almaları sakıncalıdır.

Terapide kullanılan Himalaya tuzu, doğanın – (eksi) iyonlarını ortama yayarak, + (artı) iyonları üzerine çeker. Yani madde (insan) ile doğanın (güneşin) alışverişi sağlanır. Aslında tedavinin püf noktası da buradadır. Çünkü 250 milyon yılda, deniz sularının, aşırı güneşte kurumasıyla oluşan kristal tuz, bünyesindeki 84 elementi de korumayı başarmış ve hücre zarından geçebilecek incelikteki tek tuzdur. Diğer tuzlarda bu özellik asla yoktur.

Himalaya tuzu lambası, terapinin faydalarından yararlanma imkanı olmayanların veya günlük hayatta çeşitli sorunlara yol açan havanın + (artı) iyonlarını pasifize ederek, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin veya sakinleşip rahatlama ihtiyacı duyanların yararlanabilecekleri bir imkandır.

 

Nefes Darlığına Etkileri

nefes darlığı için himalaya tuzu

Nefes darlığı (dispne), nefes alıp vermede yaşanan zorluk ve sıkıntıdır. Aşırı fiziksel hareket sonucu yaşanıyorsa bu durum geçici ve normaldir. Ama hiçbir hareket yapmadan veya dinlenme halindeyken nefes darlığı yaşanıyorsa bir hastalık belirtisi olabilir. Akla ilk gelen neden, solunum yolları veya dolaşım sistemiyle ilgili bir sorundur. Özellikle bir kitle oluşumu, sıvı toplanması, damarında tıkanma, KOAH veya kanser gibi akciğerlerle ilgili bir hastalık sonucu gelişen bir nefes darlığı sıkıntısı yaşanabilir. Veya anemi, hipertiroidi, astım ve kalp yetmezliği gibi bir hastalığın semptomu olabilir. Bazen de heyecan ve korku anlarında da nefes alıp verirken zorluk yaşanabilir. Kökeni ister somatik (fiziksel), ister psikolojik olsun, mutlaka bir hekime gidilmeli ve tanı konulmalıdır. Altta yatan nedenin öğrenilmesi için, akciğer grafileri çekilmeli, egzersiz testleri yapılmalı, kandaki karbondioksit ve oksijen seviyeleri ölçülmelidir. Sıkıntının etkeni bulunduktan sonra da tedavi seçilmelidir.

Nefes darlığı tedavisi için uzmanların önerdiği en etkili yollardan birisi de haloterapidir.

Tuz Terapisi (haloterapi)

  • Astım ve nefes darlığında,
  • KOAH,
  • Alerji,
  • Sinüzit ve bronşitte,
  • Zatürre,
  • Sedef hastalığı ve egzama gibi cilt problemlerinde,
  • Eklem ağrılarında,
  • Uykusuzluk, depresyon ve yorgunlukla ilgili sıkıntılarda,
  • Solunum yollarının her türlü hastalığında tedaviye destek olan seanslar şeklinde uygulanır.

Haftada 1-3 gün ve 20’ şer dakikalık seanslar sırasında ve sonrasında, özellikle solunum sorunu ve cilt problemleri yaşayan hastalarda tuz terapisinin faydaları, rahatlama ve hızla iyileşme şeklinde gözlemlenir. Fakat kalp ve yüksek tansiyon hastalarının, ateşli ve kanserli hastaların bu terapilere katılması uygun olmaz.

Rafine olmamış saf tuz, özellikle de Himalaya tuzu, radyasyon, kirli hava ve elektromanyetik dalgaların oluşturduğu artı iyonları emer ve havaya eksi iyonlarla yüklü oksijen yayarlar. Bu da, başta akciğerler olmak üzere tüm vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Tarihte de sağlık için kullanılan tuz mağaraları, günümüzde nefes egzersizleri yapılan, tamamen Himalaya tuzu ile kaplanmış, terapi yani tuz odaları şeklinde tasarlanmıştır. Havadaki tuz kristalleri nemle birlikte, vücudun toksinlerden kurtulmasına ve hücrelerin yenilenmesine yardım eder.

Doğadan Gelen Sağlık Kaynağı

doğadan gelen sağlık kaynağı himalaya tuzu Himalaya tuzu, adından da anlaşılabileceği gibi Himalaya Dağları içerisinde bulunan bir tuz türüdür. Himalayalar’ın güney kısmında, Pakistan sınırları içerisinde yer alan Kherva bölgesindeki madenlerde üretilen himalaya tuzu, dünyada sadece bu madenlerden çıkarılabilmektedir. Dünya’daki tek kaynağın burada bulunuyor olması, himalaya tuzunun üretildiği ülke olan Pakistan’ın dış ticaretinde önemli bir etkiye sahip olmasını sağlamıştır.

Himalaya tuzunu normal sofra tuzlarından farklı kılan ise saflık derecesi ve içeriğinde bulunan yüksek mineral oranıdır. Normal sofra tuzu, evlerde kullanıma uygun hale gelmeden önce birçok rafineri işleminden geçmekte olduğu için saflığından bahsedilememektedir. Ancak himalaya tuzu oluşumu esnasında geçen milyonlarca yıl boyunca dış dünyaya kapalı şekilde saflığını korumuştur. Himalaya kaya tuzu sadece bir öğütücü yardımıyla sofra tuzu gibi kullanılmaya uygun hale getirilebilmektedir.

Himalaya tuzu faydaları sayesinde dünyada yaygın olarak kullanılır hale gelmiştir. Yapısındaki çok sayıda mineral sayesinde insan sağlığına çok sayıda katkı sağlaması bu durumun oluşmasına önayak olmuştur. Himalaya tuzunun en çok bilinen faydalarından bazıları aşağıda sayılanlar gibidir;

  • Kalp, damar rahatsızlıklarına karşı oldukça etkilidir,
  • Damar sertleşmesi noktasında normal tuza nazaran daha az etkilidir,
  • Vücuttaki asit baz dengesinin kurulmasına yardımcı olur,
  • Çevresel etkenlerden kaynaklanan zararlı iyonların etkilerini en aza indirir,
  • Dolaşım sisteminin çalışmasına katkı sağlar.

Himalaya kristal tuzu tüm özellikleri ile doğal tuz niteliğindedir. Ancak belirttiğimiz üzere diğer tuzlardan farklı olarak saflığını koruyabilmiş bir tuz türüdür. Himaya tuzunun kullanım alanları çok çeşitlilik arz edebilmektedir. Örneğin kristal hale getirilmiş himalaya tuzunu direkt olarak yemeklerde normal tuz gibi kullanabileceğimiz gibi, daha kalın tanelere sahip bir miktar himalaya tuzunu bir bardak suda yaklaşık beş gün bekleterek tuzlu su solesi de elde edebilmekteyiz.

Bunların yanı sıra himalaya tuzu, tuz lambaları şeklinde de kullanılabilmektedir. Bu sayede hem dekoratif bir eşyaya sahip olunabilirken aynı zamanda ortamdaki zararlı iyonların etkilerinden de korunmak mümkündür. Normal tuzlarda söz konusu olmayan bu özellikler sadece himalaya tuzu ve ondan elde edilen çeşitli ürünlerde mevcut bulunmaktadır.

Himalaya Tuz Terapisi

 

himalaya tuz terapisi

Tuz mağaraları geçmişten günümüze kadar, şifa verici özelliği ile kullanılmıştır. Ülkemizde son yıllarda yoğun olarak kullanılan tuz odaları, insanlara tuz terapisi almalarına olanak vermiştir. Himalaya tuz bloklarının özel olarak getirtilerek, oluşturulan tuz odaları, insanların rahatlaması ve şifa bulması amacıyla kullanımına sunulmuştur. Bu odalar tuz blokları, tuğlaları ve doğal sarkıt tuzlardan oluşmuştur. Himalaya tuzu, dünyada bilinen tek doğal tuz olması sebebiyle insan vücuduna oldukça yararlıdır. Tuz odalarına girip rahatlamak isteyenler, gerekli faydayı görebilmek için parfüm gibi kokular kullanmamalıdır. Tuz odalarındaki havayı soluyup rahatlamaları, sakinleşmeleri, huzurlu ve sakin havayı teneffüs etmeleri amaçlanmıştır. Steril koşulların hâkim olduğu tuz odalarında alınacak tuz terapisi faydaları şunlardır;

  • Astım, bronşit gibi solunum hastalıklarına karşı tedavi edici ve rahatlatıcı etkisi vardır.
  • Egzama, akne gibi cilt problemlerine ve alerjik kökenli deri hastalıklarına karşı faydalıdır.
  • Sağlıklı insanlar için de stres atmalarına yardımcı olan terapi niteliğindedir.
  • Viral enfeksiyonlarda, öksürüklerde faydalıdır.
  • Eklem ağrıları ve artritte tedavi edicidir.
  • Uykusuzluk sorununa karşı rahatlatıcıdır.

 

Ülkemizde daha çok sağlık merkezlerinde, spa merkezlerinde, kaplıcalarda ve termal otellerde kurulmaya başlanan tuz odaları, tuz masajı ve tuz peeling gibi hizmetlerde vermektedir. İçerisinde 84 adet mineral barındıran himalaya tuzu ile yapılan tuz peelingi ile vücut ölü hücrelerden arındırılarak, kan dolaşımının hızlandırılması amaçlanır. Tuz odalarında alınacak tuz terapileri, bağışıklık sistemimizi güçlendirip, hastalıklar karşısında direnç göstermemizi sağlayacağından, belli periyotlarla alınması tavsiye edilir. Bazı durumlarda tuz terapisinin alınmaması uygundur. Bunlar yüksek tansiyonu olan kişiler, kanser hastaları, kalp hastaları, tüberküloz hastaları yada geçirmiş olanlar, ateşli enfeksiyon hastaları tuz terapisi almak için uygun değildir. Özellikle kirli ve tozlu ortamlarda bulunan kişilerin alması gereken tuz terapisi, solunum yollarını temizleyeceği için faydalıdır. Sigara gibi zararlı içeceğin müptelası olan kişilerin öksürükleri için de fayda sağlayacak bir terapidir.

 

Himalaya tuzu çok küçük molekül yapısına sahip olduğu için, hücre zarından bile geçebilir. Her türlü kullanım şekli ile sayısız fayda sağlar. Gerek tuz gibi kullanarak, gerekse teneffüs ederek, faydasını almak gerekir.

Halotherapy Nedir?

haloteraphy

                Kimi araştırmacılara göre tuz, madde ile enerji arasındaki bir geçiş dönemini temsil etmektedir. Dolayısıyla suda çözünmüş halde bulunan bir tutam tuz aslında çok yoğun bir enerji kütlesinden ibarettir. Tuzun insan vücuduna çok çeşitli katkıları olduğu bilinmektedir. Ancak tahmin edileceği üzere fazla kullanımı halinde tamamen insan dışı bir katık olduğundan ötürü vücudumuza zarar da verebilmektedir.

 

                Haloteraphy, temel anlamda tuz ile yapılan tedaviyi ifade etmektedir. Haloteraphy teriminin kökeni, Arapça halit kelimesinden gelmektedir. Tuz terapisi olarak da ifade edilen haloteraphy, tuz kullanılarak insan vücudunun çeşitli rahatsızlıklarını gidermeyi amaçlamaktadır.

 

Tuz terapisi odalarında tıpkı doğadaki tuz mağaraları gibi ortamlar oluşturulmaktadır. Adeta bir tuz odası görünümüne sahip bu ortamlar baştan aşağı tuz ile kaplıdır. Yöntemleri değişmekle birlikte kimi yerlerde odanın hava ortamına da hafif düzeyde tuz kristalleri serpilerek tedavi uygulandığı bilinmektedir. Bu yolla doğal bir negatif iyon kaynağı olarak bilinen tuzların çok çeşitli faydalarından istifade etmek mümkündür.

 

Tuz terapisinin faydaları insanı birçok açıdan rahatlatacak niteliktedir. Bu etkilerden bazıları şu şekilde dile getirilebilir;

  • Özellikle astım, alerji gibi solunum yolu rahatsızlıklarına karşı oldukça faydalıdır,
  • Elektronik aletlerin yaydığı pozitif iyonların zararlı etkisini ortadan kaldırır,
  • Adeta doğal bir anti depresan etkisi bulunur,
  • Vücuttaki çeşitli bakterilerin, virüslerin vücudu terk etmesini sağlar,
  • Aşırı sigara içenlerin vücuduna birikmiş olan toksinlerin atımını kolaylaştırır.

 

Söz konusu terapi uygulaması sırasında, milyonlarca yıllık oluşum sürecinde saflığını korumuş olan himalaya tuzu kullanılması çok daha etkili olacaktır. Zira hem içeriğinde bulunan zengin mineral birikimi, hem de normal sofra tuzlarına göre çok daha katıksız nitelikte oluşu tuz terapisi için himalaya tuzu seçimini haklı kılmaktadır.

 

Himalaya kristal tuzu barındırmakta olduğu yoğun negatif iyon sayısı sayesinde de insan vücudunda birikmiş olan zararlı pozitif iyonlardan kurtulmak için oldukça etkili bir araçtır. Himalaya tuzunun tuz terapisi odalarında kullanılması adeta himalaya tuzu lambalarından oluşturulmuş bir odaya girmek veya himalayalarda bulunan doğal tuz madenlerinde vakit geçirmek gibi olacaktır.

Sedef Hastalığı İçin Himalaya Tuzu

 

Sedef hastalığı (psoriasis), toplumda % 2 oranında, özelliklede 20-40 yaş arsı gençlerde daha çok görülen kronik bir deri hastalığıdır. Bulaşıcı olmamakla beraber, insanın sosyal yaşamını ve hayat kalitesini olumsuz etkileyen sıkıntılı bir rahatsızlıktır. Genetik hikayesinde yatkınlık olan kişilerde daha sık görülen sedef hastalığı, stres, üzüntü, mikrobik enfeksiyonlar ve sürekli kullanılan ilaçlarla gelişen bağışıklık sistemi zafiyeti, fiziksel travmalar, yaralanmalar veya aşırı güneş ışınlarına maruz kalma gibi sebeplerle de tetiklenebilir. Eskiden sadece cildi etkileyen bir rahatsızlık olarak bilinen sedef hastalığı vücutta başka sorunlara da yol açabilmektedir. Bazen eklemlerde romatizmal bir tablo yaratabilir veya kroner kalp hastalığı riskini artırabilir.

Sedef hastalığı belirtileri: Önce ciltte sınırları belirgin, ortası kepekli bir kızarıklıkla başlar. Kepeklenme genişler ve sedef renkli, devamlı dökülen ölü deri halini alır. Klinik belirtiler çeşitlilik gösterir. Plaklar bazen tüm vücudu kaplar, bazen nokta, damla şeklinde veya tırnaklarda oluşabilir. En çok saçlı deri, diz, dirsek, kuyruk sokumu ve sırtta yerleşir. Koltukaltı ve kasık gibi kıvrımlı bölgelerde ortaya çıkan sedef, egzamayla da karışabilir.

Sedef hastalığı nasıl geçer: Normal deri birkaç haftada yenilenirken, bu hastalıkta hücreler kendini hızla birkaç günde yeniler. Müzmin bir sıkıntı olan sedef, hafiflese bile şiddetlenerek tekrar ortaya çıkar. Lokal durumlarda sedef hastalığı tedavisi için verilen kortizonlu kremler ancak geçici rahatlama sağlar. Işık (fototerapi) veya ilaç tedavilerinin yan etkileri de ayrı bir sıkıntıdır. Tam rahatlama, Himalaya tuzu ile hazırlanan ve “sole” denilen çözelti ile sağlanabilir. Sedeften başka, egzama, uçuk, iltihaplı lezyonlar, siğil ve akne gibi birçok cilt hastalıkları için mucize olan ve 84 minerali bünyesinde hapsetmiş, kristal oluşumlu bu tuz, ince molekül yapısı sayesinde hücreden içeri girebilen tek maddedir. Himalaya tuzu çözeltisi katılmış ılık banyo kürleri ( haftada 2 gün- 20’ şer dakika) veya uygulanacak pansumanla cilt yenilenir, nemlenir ve canlanır. Bu çözelti için; Himalaya tuzu cam kavanoza konur, üzerini 1 parmak geçene dek içme suyu ilave edilir ve eriyene dek 4-5 saat beklenir. Bir çay kaşığı sole katılmış bir bardak su içmek de kan basıncını dengeler.